Sageokrasi Etik Bildirgesi

Özgür, bilinçli ve uyumlu bir varlık için titreşimsel ilkeler

Sageokrasinin Etik Şartı yasaklar veya kurallar dizisi değildir.
O, yaşayan bir nefes, içsel bir ayna, titreşimsel bir temeldir; uyum içindeki Varlıklar için.

Ne toplumsal uyumu ne de dışsal ahlakı hedefler.
Niyetler, eylemler ve projenin kolektif frekansı arasında derin bir uyum davet eder.

İçsel duruşu aydınlatır, bilinçli bir ilişkiyi destekler ve Yaşayan ile uyumlu bir yönetişimi onaylar.

Herkes onu kendini dokunmaya bırakarak, onun titreşimini duyarak her an keşfedebilir. Ana göre doğrulukla ayarlanmalıdır.

1. Normdan ziyade bağın önceliği

Yönetimi belirleyen kural değil, içsel uyumdur.
Her varlık özgürlük, etik ve Canlı’nın gücü arasındaki uyumu seçer.

2. Sorumlu Egemenlik

Her birey kendini egemen, seçimlerinde özgür ve aynı zamanda titreşiminin bütüne etkisinin farkında olarak tanır.

3. Hizalanmış şeffaflık

Dürüstlük ahlaki bir zorunluluk değil, içsel berraklığın doğal bir ifadesidir.
Doğru olanı, yücelteni, açıklık ve nezaketle paylaşırız.

4. Ritimlere saygı

Her varlık kendi temposunda evrimleşir.
Hiçbir baskı, hiçbir yargı entegrasyon ya da bedenlenme hızını zorlayamaz.
Geçişleri, duraklamaları, geri çekilmeleri… yolun tam bir parçası olarak kabul ederiz.

5. Müdahalesizlik

İkna etmeye ya da düzeltmeye çalışmıyoruz.
Paylaşım baskıyla değil, ışımayla gerçekleşir.
Rehberlik sunulur, asla dayatılmaz.

6. Kutsal gizlilik

Uyum veya bağlılık alanında paylaşılan şey saygıyla karşılanır, etik bir aktarım amacıyla, ilgili varlığın açık rızası olmadan asla istismar edilmez.

7. Etkin dinleme ve bilinçli konuşma

Dinleriz anlamak için, cevap vermek için değil.
Algılarımızın kaynağını üstlenerek merkezimizden konuşuruz.
Eleştiri bir ortak yaratım hâline gelir, ayrılık değil.

8. Tahakküm dinamiklerinin reddi

Hiçbir otorite ilişkisi, güç istismarı veya duygusal ya da ruhsal bağımlılık kalıcı olarak yerleşemez.
Kendini baskı altında hisseden her varlık, aydınlık bir kabul alanına yeniden katılmaya davet edilir.

9. Şükran ve sunu

Hizmet bir zorunluluk değil, bir sevinçtir.
Şükran, hesap ya da beklenti olmaksızın doğal olarak ortaya çıkar.
Her eylem Yaşayana sunulan bir armağan olarak görülür.

10. Sürekli uyumlanma

Hiçbir kural sabit değildir.
Şartnamenin kendisi de kolektifin titreşimsel ihtiyaçlarına göre gelişebilir, zenginleşebilir veya sadeleşebilir.
Önemli olan doğru dürtü, alçakgönüllülük ve tutarlılıktır.

Sonuç

Bu tüzük bir nefestir, bir sözleşme değildir.
Amacı Varlıkları “bağlamak” değil, bir varoluş niteliğini, Yaşayana hizmet bağını hatırlatmaktır.

Onu, kusurlu da olsa, bedeninde yaşatmaya çağrıldığını hissediyorsan, zaten yoldasın.

 

tr_TRTürkçe